TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli ve çevre ilçelere hizmet verecek Battalgazi Mahallesi İtfaiye İstasyonu’nu hizmete açtı

Milletimiz, bizden iş yapmayı, icraat üretmeyi bekler. Yoksullukla, iktisadın makûs olduğu ortamda, onların muhtaçlıklarının yanında olmamızı bekler. Böylesi sıkıntı bir devirde, bilhassa benim siyasi yol arkadaşlarıma, bilhassa CHP içerisinde siyaset yapan arkadaşlarıma ya da belediye başkanı olan, meclis üyesi olan, milletvekili olan, partimizin üst idaresine net olarak bir şeyi söylemek isterim. Vakit, önümüzdeki sürece dair en güzel formda hazırlanma vaktidir. Vakit, milletin problemlerini konuşmaya ve o problemlere tahlil bulmayı bize emreden bir vakittir. Vakit, hele hele birebir odada, tıpkı yerde, birebir çatı altında siyaset yapan insanların, ‘Sen benim ayağıma bastın. Sen benim koluma dokundun. Ya da karnıma dirsek attın. Yüzüme sert baktın’ deme vakti değildir. Bununla uğraşa kim var ise, benim yol arkadaşım da değildir. Nokta,” dedi. 

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli Battalgazi Mahallesi İtfaiye İstasyonu açılış merasiminde konuştu. İtfaiyecilik mesleğinin, birçok insanın çocukluk hayallerinden biri olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “İtfaiyeci olmak, halkımızın o gayret anındaki gözünü kırpmadan verdiği hizmetin, insanın hayatını kurtaran, malını kurtaran ve bazen hayatı ve malı değil, birebir vakitte milleti kurtaran ölçüde sorumluluk alan bu mesleklere dair bir bakış açısını yansıtır. Hasebiyle, her kahraman üzere, onların da sırtlarındaki o sorumluluğun yüklenmiş olması, evlatlarımızda da o denli bir algıyı ve ortamı doğuruyor. Münasebetiyle, gözü pek yürekli kahramanlarımıza, ben, bu manada başarılı bir meslek hayatı diliyorum” dedi. 

“KREŞ ALANLARIMIZ DAHİ AFET ANLARINDA HİZMET NOKTASI OLACAK”

İtfaiye kurumuna ve itfaiye çalışanlarına farklı bir ehemmiyet veren bir periyot yaşattıklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Hem itfaiyeciliğin bir meslek olarak daha güçlü hale getirilmesi konusunda uğraşlarımızı sürdürüyoruz hem de itfaiye çalışan sayımızı arttırarak, İstanbul’un sağlam, dirençli bir kent olması, afetlere karşı daha güçlü bir hazırlığa sahip olmasını sağlamak konusunda büyük bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu. İtfaiyenin, yangınlara ya da afet noktalarına süratli müdahalesinin değerine dikkat çeken İmamoğlu, açılışını yaptıkları istasyonun, süratli yapılaşma içindeki Sultanbeyli için yararlarını örnekleriyle anlattı. Kentin, muhtaçlığı olan diğer ilçelerine de benzeri istasyonlar kurma çalışmalarının devam ettiğini aktaran İmamoğlu, “Bu çeşit alanların bizim stratejimizde bir öteki kıymetli boyutu var. Birçok yerde söylüyorum, bilhassa bu tıp işlevsel, kendi iç alanı olan ve güçlü yapılar, örneğin işte itfaiye istasyonlarımız, farklı hizmet binalarımız ve bilhassa altını çizerek söylüyorum, 160’a yanlışsız giden kreş noktalarımızın dahi, afet anında -Allah korusun- insanlarımıza hizmet etme noktasında her türlü hizmeti sunan, çocuktan bayana, gençten yaşlıya, her türlü hizmetine koşan bir lojistik merkezi biçiminde değerlendirilmesiyle de kentimizin daha güçlü bir konuma kavuşmasını sağlayan yatırımlardır” biçiminde konuştu. 

VATANDAŞLARA KURALLARA UYMA ÇAĞRISI

Vatandaşlara da kent kurallarına dikkat ederek, yangınlara ve afet noktalarına ulaşma konusunda itfaiyeye yardımcı olmaları ikazlarda bulunan İmamoğlu, “Burası 20 milyonluk bir kent ve kentin her kuralının, her kuralının mutlak bir münasebeti vardır. Bunlara uymak da bu kentte yaşayan ve bu kentin hissedarı olan her vatandaşımızın sorumluluğundadır. Bu hususta birbirinizi uyarmayı, birbirinize hürmet duymayı, kurala uymayanların kesinlikle ve kesinlikle gerekli mercilere şikayet edilmesinin de bir vatandaşlık sorumluluğu olduğunu unutmayınız” tabirlerini kullandı. “Battalgazi İtfaiye İstasyonu’nun açılışını, 19 Eylül Gaziler Günü’nde açmanın gururunu yaşıyoruz” diyen İmamoğlu, “Gazilerimiz, bizim için çok kıymetlidir. Vatanımızın var olmasında, insanlarımızın bugün özgür hayatlarına kavuşmalarında, sahip olmalarında şehitlerimizin, gazilerimizin, gayret veren silahlı kuvvetlerimizin, güvenlik güçlerimizin her birisi, bizler için çok değerlidir. Şehitlerimizin ve hayatına veda eden gazilerimizin huzurunda minnetle, hürmetle eğiliyorum. Ruhları şad olsun. Hayatları süren, hayatlarına devam eden ve verdikleri çabayla gazi unvanını elde etmiş saygıdeğer gazilerimize de selam, hürmetlerimizi iletir ve onlara da hoş hayatlar diliyorum” formunda konuştu. 

19 EYLÜL GAZİLER GÜNÜ’NÜ ANDI: “MAREŞAL OLMAK, EBEDİ BAŞKOMUTAN OLMAK; YAZMAYLA, ÇİZMEYLE, KELAMLA OLMAZ”

İmamoğlu, 19 Eylül tarihinin niye Gaziler Günü olarak kutlandığına, konuşmasında şu sözlerle yer verdi:  

“Çünkü bugün, tam 103 yıl evvel, Mustafa Kemal Atatürk’e, büyük başarılarından ötürü Meclisimiz tarafından mareşal ve gazi unvanının verildiği gündür. Münasebetiyle ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda da sevgiyle, hürmetle, minnetle eğiliyor ve ruhu şad olsun demek isterim. Mareşal olmak, kumandan olmak, ebedi başkomutan olmak, inanın yazmayla, çizmeyle, kelamla olmaz. Tarih, her işin kaydını fiyat ve tarih, vakit geçtikçe birtakım insanları, büyüttükçe büyütür. Mustafa Kemal Atatürk o denli bir başkan. Ve bu geçtiğimiz yüzyıl ortaya koyduğu emek, vaktine nazaran gösterdiği uğraş, uğraş, milletine olan adanmışlığı ve birebir vakitte yaptığı ihtilaller, kurduğu Cumhuriyet, bugün hala o günden itibaren dünyadaki bütün mazlumların, dünyadaki bütün muhtaçlığı olan toplumların, onlara ilham veren bir boyutuyla var olmuştur.”

“ÇÜNKÜ BİZ, MİLLETİN EVLATLARINA EŞİT GÖZLE BAKMAYI KENDİNE ŞİAR EDİNMİŞ İNSANLARIZ”

Atatürk’ün, Çanakkale ve Kurtuluş savaşları ile Sakarya Meydan Muharebesi’ndeki kahramanlıklarına ve veciz kelamlarına konuşmasında yer veren İmamoğlu, özetle şunları söyledi: 

”Onun için Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda minnetle eğiliyorum. Ruhu şad olsun, demeyi kendime borç biliyorum. Bugün yaptığımız iş… Burada Battalgazi… İşte Osmanlı periyodunun efsane bir askeri kumandanı, paşası… Yani o denli isimler vardır ki… İşte Osmangazi’yi andık, çabucak yanı başımızda mahalle ismi. Onlar, bizim geçmişimizden bugüne taşıdığımız kıymetlerimiz. Artık sorumluluğumuz milletimize. Milletimiz, bizden hizmet bekler. Milletimiz, bizden iş yapmayı, icraat üretmeyi bekler. Yoksullukla, iktisadın berbat olduğu ortamda, onların gereksinimlerinin yanında olmamızı bekler. Bizler, bu sorumluluğu üstlenmiş, bilhassa 31 Mart’ta misyon alan bütün mahallî yöneticileri, bütün belediye liderleri, Türkiye’nin her yerinde, o yereldeki dostluğu, barışı, huzuru ve hizmeti en üst düzeye taşımayı kendilerine sorumluluk eden hali ve durumu almayı emreder. Burada işin partisi, purtisi yok. Herkes hizmete koşmak zorundadır. O ayrımcı akılla işimiz olmaz. Elimiz havada kalsa da elimizi uzatırız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Zira biz, milletin evlatlarına eşit gözle bakmayı kendine şiar edinmiş insanlarız. Biz, milletin evlatlarını eşit bir biçimde seviyoruz, sevmeye devam edeceğiz.”

“ZAMAN, MİLLETİN PROBLEMLERİNİ KONUŞMAYA VE O MESELELERE TAHLİL BULMAYI EMREDEN BİR ZAMANDIR”

“Sevgili dostlarım; böylesi güç bir devirde, bilhassa benim siyasi yol arkadaşlarıma, bilhassa benim siyasi, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde siyaset yapan arkadaşlarıma ya da belediye başkanı olan, meclis üyesi olan, milletvekili olan, partimizin üst idaresine net olarak bir şeyi söylemek isterim. Vakit, önümüzdeki sürece dair en uygun formda hazırlanma vaktidir. Vakit, milletin sıkıntılarını konuşmaya ve o sıkıntılara tahlil bulmayı bize emreden bir vakittir. Vakit, hele hele tıpkı odada, birebir yerde, birebir çatı altında siyaset yapan insanların, ‘Sen benim ayağıma bastın. Sen benim koluma dokundun. Ya da karnıma dirsek attın. Yüzüme sert baktın’ deme vakti değildir. Bununla uğraşa kim var ise, benim yol arkadaşım da değildir. Nokta. Sorun, memleket problemidir. Memleket problemi doğrultusunda koşan, hizmetini yaparken, ‘En iyiyi nasıl yaparım’ diyen belediye başkanı, benim yaşam boyu en üstün yol arkadaşımdır. ‘Ekrem İmamoğlu koşuyor, çalışıyor. Ben ondan daha fazla koşacağım, onu geçmek için daha çok çalışacağım’ diyen bir siyasetçi, benim en kadim, en hürmet duyduğum yol arkadaşımdır. Nokta.”

“MEMLEKETİME VE MİLLETİME LAYIK OLMA UĞRAŞI İÇİN HİÇ KİMSEYİ TANIMAM”

“Ama parti içindeki konuları konuşup, konuşturan, geceyi, gündüzü meşgul eden, sıkıntıymış üzere bu sorun üstünde tepinen kim var ise, hem bu millete ihanet eder hem de Başkomutan, Gazi, Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet eder. Bu kadar net. Bu bağlamda, her siyasi partiye mensup şahsa seslenirim ben. Derim ki, ‘Parti işi araçtır. Problem, millete hizmettir. Ben, partime de o denli bakıyorum. Ben, Cumhuriyet Halk Partiliyim. Onur duyduğum, gurur duyduğum, ferdi olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğum, layık olmaya çalıştığım partimin bir araç olduğunu bilirim. Memleketime ve milletime layık olma çabası için hiç kimseyi tanımam. Bir tek 86 milyon milletimi tanırım. Bu, her siyasetçinin şiarı olmalıdır. Bu bağlamda, bu kararlılıkla, Gaziler Günü’nde, bütün gazilerimizin Gaziler Günü’nü tebrik ediyorum. Allah, bize hiçbir vakit bir daha bağımsızlık çabası verdirmesin. Bu memleketin her vakit müreffeh bir toplum olması, refah içinde bir toplum olması, zenginliğinin bütün beşerler tarafından paylaşıldığı bir toplum olması; eşit, adil ve birbirine hürmet duyan her beşerinin doğusu-batısı, güneyi-kuzeyi, her etnik kökenden beşerinin, her inançtan beşerinin bu memleketin, bu kentin eşit hissedarı olduğu ve her bahiste başarılı olduğumuz, zenginleştiğimiz ancak zenginliği paylaştığımız günlere gerçek koşmayı diliyorum.”

İmamoğlu, konuşmasının akabinde, itfaiye erleri ve CHP milletvekili Yunus Emre, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, Çekmeköy Belediye Lideri Orhan Çerkez, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve Beykoz Belediye Lideri Alaattin Köseler ile birlikte kestiği kurdele ile Sultanbeyli Battalgazi Mahallesi İtfaiye İstasyonu’nu hizmete açtı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı