TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk-İş ve Hak-İş Genel Başkanlarıyla Ankara’da ayrı ayrı bir araya geldi

Misal bir ziyareti İstanbul’da DİSK’e de gerçekleştireceğini belirten İmamoğlu, “Emeğin temsilcisi olan konfederasyonların çalışmalarını çok önemsiyorum. Çünkü ülkemizdeki hak, hukuk kavramının en temel duygusu orada yaşanıyor, orada hissediliyor. Hem sizlerin kurumsal tecrübesi hem bizlerin süreci yönetme konusundaki, şeffaf ve ortak masada, ortak akılla çalışma prensibimiz, umuyorum İstanbul’da sağlıklı sonuçlar versin, Türkiye’ye örnek olsun. Bunun yanı sıra, TBB Başkanı olarak da bir yanıyla toplu iş mukavelelerinin istikrarlı bir biçimde yönetilmesini, hizmetin aksamadan sürecin olgunlaşmasının diliyoruz bütün lokal idarelerimiz adına” dedi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonlarının Genel Liderlerini, Ankara’da Çankaya’daki genel merkez binalarında ziyaret etti. İmamoğlu, sabah saatlerinde yaptığı ziyaretlerin ilkini, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a gerçekleştirdi. Türk-İş’in Türkiye’nin en kıymetli emek örgütlenmelerinden biri olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Türk-İş’i ziyaret etmek, benim için onur elbette. Türkiye’nin ekonomik zorlukları son süreçte malumunuz. Doğal burada en değerli bahis, fiyatlı kesitin bilhassa kasvetleri, sıkıntıları olduğunun da farkındayız” dedi.

“TÜRKİYE’DEKİ EKONOMİK DARALMA, BÜTÜN KURUM-KURULUŞLARI ETKİLİYOR”

Türk-İş’in bu hususta ağır bir gayret verdiğini belirten İmamoğlu, “Tabii bir yanıyla da çalışan kesitin kıymetli bir sınırı da lokal idareler. Bu bağlamda mahallî idarelerin de kendi bir kısım ekonomik sorunları, aslında Türkiye’deki ekonomik daralma, bütün kurum-kuruluşları etkiliyor. Lakin bu bağlamda, ülke genelinde de güçlü bir istikrar kurulması gerekiyor. Bu noktada hem sizlerin kurumsal tecrübesi hem bizlerin süreci yönetme konusundaki, şeffaf ve ortak masada, ortak akılla çalışma prensibimiz, umuyorum İstanbul’da sağlıklı sonuçlar versin, Türkiye’ye örnek olsun. Bunun yanı sıra, Türkiye Belediyeler Birliği Lideri olarak da bir yanıyla toplu iş mukavelelerinin istikrarlı bir biçimde yönetilmesini, hizmetin aksamadan sürecin olgunlaşmasının diliyoruz bütün mahallî idarelerimiz ismine. Doğal bir öteki konu da elbette ki Türk-İş’i ziyaret etmek, benim için bir gurur vesilesiydi. Tüm sendikalarımız çok değerli. Değerli bir endüstriyel münasebetler sınırını oluşturuyorlar. Sizlere birçok başarılı misyonlar diliyorum. Bütün idare heyetinize, bütün çalışma arkadaşlarınıza, emeğe verdiğiniz hizmetten ötürü da ben de bir kamu yöneticisi olarak, teşekkür ediyorum” diye konuştu.

ATALAY: “81 İLDE EYLEMDEYİZ”

Türk-İş Genel Başkanı Atalay’da ziyareti nedeniyle teşekkür ettiği İmamoğlu ile “Kurum, 73 yıllık bir kurum. Bina, 55 yıllık bina. Ben, 12. lideriyim. 454 tane bize bağlı sendika var Türkiye’de. Yani 454 tane 81 vilayet temsilcisi var, 5 bölge temsilcisi var. Şu anda takriben 282 bin olağan aidat ödeyen personel var. İLO’da, G20’de, Yüksek Hakem’de; minimum fiyatta Türkiye’nin temsilcisi Türk-İş. Bugün o denli denk geldi ki; bugün, 81 vilayette, sabah 11.00-12.00 ortasında hareket yapılıyor. Onu akşam 17.00’ye aldık. Buraya geldik. 7 bölgeye gittik geçen hafta. Ben, Trabzon’daydım çarşamba günü. Diyarbakır’daydım, İzmir’deydim. Artık 81 bölge var bugün. Haftaya salı günü Çankırı mitingi var. Güzeliyle Zonguldak var” bilgilerini paylaştı.

İKİNCİ DURAK: HAK-İŞ 

İmamoğlu’nun Türk-İş’ten sonraki adresi Hak-İş oldu. Burada Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve çalışma arkadaşlarıyla bir ortaya gelen İmamoğlu, İstanbul’da da DİSK Genel Merkezi’ne emsal bir ziyaret gerçekleştireceğini belirtti. “Emeğin temsilcisi olan konfederasyonların çalışmalarını çok önemsiyorum” diyen İmamoğlu, “Zira ülkemizdeki tahminen de hak, hukuk kavramının en temel duygusu orada yaşanıyor, orada hissediliyor. Ve bu istikametiyle hakkın teslim edilmesi noktasında, tarafların uzlaşma kültürüyle, ortak akılla, şeffaflıkla… Neye gereksinim var? Kurumlar nasıl baki kılınabilir? Emeğin içinde olan iş gücünün hakkı, hukuku nasıl korunabilir? Karşılıklı bir kurumsallıkla ele alınmasında çok tarihi, çok önemli vazifeler yapan kuruluşlarımız konfederasyonlar. Bu bağlamda Hak-İş’in de misyonunda, bu sorumluluğunda muvaffakiyetler diliyorum” sözlerini kullandı.

“EKONOMİK MEŞAKKATLERİN YÜKÜNÜN FİYATLI KISMIN SIRTINDA OLDUĞUNU BİLEN BİR YÖNETİCİYİM”

“Ülkemizin son devirde yaşadığı ekonomik dertlerin yükünün büyük bir kısmının, bilhassa fiyatlı kısmın sırtında olduğunu bilen bir yöneticiyim” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Ülkemizde yaşanan ekonomik kahırların, bu yükün, yalnızca işi gücü olarak bu fiyatlı kesitin sırtında olmasının kaldırılabilir bir yük olmadığını da biliyorum. Lakin tabir etmek gerekir ki, kurumlarımız da önemli bir ekonomik külfet çekiyor ve çekecek. O denli gözüküyor. Ülkemizdeki ekonomik daralma, ne yazık ki hepimizi çok sıkıntı günlere hakikat götürüyor. Umarım kestirim ettiğimizden daha süratli, daha az badireyle bu ekonomik krizler, zahmetler aşılır. Sonuçta bu ülkenin, hepimizin, ülkenin âlâ olmasını dileriz. Ve bu istikametiyle bu sorunlu günlerin süratle aşılmasını istek ederiz. Bu kapsamda, istikrarlı bir sürecin toplu iş kontratlarında yaşanmasını istek ediyorum. Natürel ki insanlarımızın hakkı, hukuku korunacak fakat kurumlarımızın da yaşaması ve yaşatılması koşul. Bu istikametiyle, bu istikrarla kabul edilmesini istek ederim. Ben doğal bu cümlelerimi İBB Başkanı olarak kurduğum kadar, TBB Lideri olarak da bu hislerimi tabir ediyorum. Ve bu söylediğim cümlelerin bütün belediyelerin, iddia ediyorum ki, hislerinin sözüdür.”

ARSLAN: “İBB’YLE YAŞADIĞIMIZ ZORLUKLARI MÜZAKERE İLE TOPLUMSAL DİYALOGLA, KARŞILIKLI GÖRÜŞEREK ÇÖZDÜK”

İmamoğlu ve beraberindeki heyete ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini sunan Hak-İş Genel Başkanı Arslan da konuşmasında özetle şu sözleri kullandı:

“Hak-İş Konfederasyonu olarak, altıncı yılına giren İBB Başkanlığı devrinizde, evet başlangıçta kimi kahırlar yaşadık. Bütün bu süreçlerde yaşadığımız zorlukları, müzakere ile toplumsal diyalogla, karşılıklı görüşerek, çabucak hemen bütün sıkıntılarımızı çözebildik. Bundan ötürü tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Gerek toplu mukavelelerin yürütülmesi sırasında, gerek toplu kontratlarının uygulanması sürecinde, gerekse daha sonraki ikili münasebetlerimizde son derece başarılı bir anlayış geliştirdik. Natürel bu, her iki tarafın da ortaya koyduğu iradeyle ilgili. Meselelerin tahlili için, başta Yiğit Bey (Yiğit Oğuz Duman) olmak üzere, başka profesyonellerle yaptığımız görüşmelerde, tahlil odaklı çalıştık. Toplu kontratlarda çok sayıda çeşitli faaliyetler, çeşitli husus ve yönlendirmelere karşın, arkadaşlarımız son derece serinkanlı ve makul noktada hareket ettiler.”

ARSLAN’DAN İMAMOĞLU’NA: “EN GÜZELİNİ YAPMA GAYRETİNİZİ KUTLUYORUZ, TEBRİK EDİYORUZ”

“İstanbul’un aslında yaşayacağı her olumsuzluk, Türkiye’nin yaşayacağı olumsuzluktur. Onun farkındayız. Olağan ki çalışanlarımızın hem aldıkları fiyatlar hem yaptıkları işler konusunda kusursuz değiliz. Orada sıkıntılarımız var. Bu meselelerin tahlili konusunda biz hem çalışanların ne talep ettiklerini, nasıl çalışmak istediklerini, ne istediklerinin farkında olarak, bir taraftan da belediyemizin bu hususta yapabileceklerini de dikkate alarak bir istikrar siyasetini yürüttüğümüzü söz edebilirim. Sizlerin bu hususta, fiyat konusunda, bugüne kadar İstanbul’la ilgili, Türkiye’deki genel ekonomik koşulları, öbür belediyelerin koşullarını dikkate alarak en uygununu yapma uğraşınızı kutluyoruz, tebrik ediyoruz.”

“ÇALIŞANLARIN YÜZDE 60’I KIDEM TAZMİNATLARINI ALIR ALMAZ İSTANBUL’DAN AYRILMAK İSTİYOR”

“Bütün bunlara karşın, İstanbul’da yaşamak çok sıkıntı. Bizim personellerle yaptığımız bir araştırma var. Araştırmada, çalışanların yüzde 60’ı kıdem tazminatlarını alır almaz İstanbul’dan ayrılmak istiyor. Sebeplerden bir tanesi de kira. İstanbul’un en köşe, en uzak bölgelerinde bile, nitekim kira artışlarına ve onun getirdiği öteki zorlukları birinci defa duyduk biz. Vakit zaman bu problemleri yaşadık Türkiye’de. Birinci kere kamu vazifelilerinin İstanbul’da, çalışanların, ayrılmak istemeleri bizi üzüyor nitekim. O, kıymetli bir sorun. Buna karşın, arkadaşlarımızın hiçbirisi, ‘zor şartlar’ deyip, işlerinde motivasyonunu kaybetmiyorlar. Bu çok önemli.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı