İBB’den Düşük Gelirli Ailelere ‘Kentsel Dönüşüm’ Müjdesi

İmza töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u ve Türkiye’yi sarsıntıya hazır hale getirme sürecinde en kritik iki kavramın, ‘iş birliği’ ve ‘seferberlik’ duygusu olduğuna vurgu yaptı. 

“Bu mevzuda hiç kimsenin, hiçbir kurumun, hiçbir yöneticinin, iş birliği ve seferberlik duygusu dışında hareket etme bahtı yoktur” diyen İmamoğlu, devletin ilgili kurumlarının yetkililerine, “Bu sürece dair, en üst düzeyde müsamahayla, en üst seviyede iş birliği üslubuyla her kurumla masaya otururuz. Her kurumun davetine koşa koşa gideriz. Her kurumu, bu halka ilişkin hoş İstanbul konutu çatısı altında karşılarız. Milletimizin zelzele derdinden uzak, inançlı binalarda huzur içinde yaşamasını sağlamak için, bütün siyasi hesapları unuturuz. Gelin bunu bu türlü görelim. El birliğiyle, ne gerekiyorsa birlikte yapalım. Ne yapılacaksa da bir an evvel yapalım. Çabucak artık yapalım. Yaparken düzgün hareket edelim. Bu kentin talan edilmesine de müsaade etmeyelim. Kentsel dönüşüm ya da toplumsal konut kavramı ismi altında, bu kentin geleceğini tehdit edeceği ataklar de yapmayalım. Birlikte kararlar alalım. Birlikte düşünelim, birlikte hareket edelim” daveti yaptı. 

KİPTAŞ ile uzlaşma sağlanan projeler için uygulanacak olan dayanak, hane halkı gelirinin net 2 ile 3 minimum fiyat ortasında olması durumunda oransal olarak yansıtılacak. Düşük gelirli vatandaşlara borçlanma bedelinin yüzde 40 ile yüzde 60’ı, bu vatandaşların emekli olması halinde ise borçlanma bedelinin yüzde 45 ile yüzde 65’i kadar takviye verilecek.

FATİH / İSTANBUL 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile İstanbul Konut İmar Plan Sanayi ve Ticaret A.Ş. (KİPTAŞ) ortasında, riskli yapılarını yenilemek isteyen düşük gelirli hak sahiplerine sunulacak kentsel dönüşüm mali dayanak paketi protokolü imzalandı. İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesinde düzenlenen imza töreni; Türkiye Belediyeler Birliği ve İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun iştirakiyle gerçekleştirildi. İmzalar, İmamoğlu’nun tanıklığında, Sarsıntı Risk İdaresi ve Kentsel Uygunlaştırma Dairesi Başkanlığı ismine İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün ile KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt tarafından atıldı. CHP Parti Meclisi üyeleri Yetenekli Yüksel, Ozan Işık, Berker Esen, Bedirhan Berk Doğru, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen de atılan imzalara tanıklık etti. 

“DEPREM GÖRÜNÜMLERİ BENİM İÇİN DÖNÜM NOKTASI”

Söz konusu imzaların 17 Ağustos 1999 Marmara sarsıntısının yıldönümünden bir gün evvel atılmasına dikkat çeken İmamoğlu, “Belki de bugün siyasette olmamın ya da halkın teveccühünü kazanıp, İBB Başkanlığı koltuğunda bulunmamın en büyük tesir noktası, 99 zelzelesinde yaşananları birebir görmek, o acıyı hissetmek ve ‘Bu bahiste ben ne yapabilirim’ şuuruna kavuşma konusunda kararlı davranmam gelir” dedi. Sarsıntının verdiği hasarlara Kocaeli, Gölcük ve Yalova’da tanıklık ettiğini aktaran İmamoğlu, “O anlarda gördüğüm görünümden, aslında ne büyük yanılgıların ne büyük bedellere, canlara sebep olduğunu görmektir benim için dönüm noktası. Lakin üzülerek tabir edeyim ki, biz, geçtiğimiz yıl, yaşadığımız sarsıntıda gördük ki, ortadan geçen yıllara karşın arzu edilen dersi çıkartmamış, bu hususta önlemler almamış ve gördük ki aslında memleketimizin her köşesinde insanlarımızın can güvenliğini sağlayıcı katı kuralları uygulayabilen bir süreci başlatamamışız” tespitlerinde bulundu. 

“MARMARA DEPREMİ’NİN ACILARINDAN GEREĞİNCE DERS ALMADIK”

Marmara zelzelesinin üzerinden 25 yıl geçtiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Biz, o acılardan gereğince ders almadık. Yapılması gerekenleri yapmadık. Bu nitekim bakışı oturtursak, hakikat bir yol yürüyebiliriz. Devletiyle, milletiyle, her kurum ve kuruluşuyla el ele verip, 25 yılda dünyadaki farklı ülkelerin birtakım mevzulardaki atılımlarını gördüğümüzde, 25 yılda bu ülkeyi baştan başa tekrar sapasağlam kurabilirdik. Maalesef bu manada tek bir kentimizi bile, tek bir ilçemizi bile zelzeleye dirençli ve sağlam bir hale getiremedik. Eksik kalındı. Yetersiz kalındı. Ancak en acısı, sarsıntıya hazırlık konusu alabildiğince ihmal edildiği üzere, daha berbatı istismar edildi. Gündelik siyasi konulara, siyasi işlere, siyasi çıkarlar için araç haline getirildi. Halbuki bu sıkıntı, bütünüyle bu bahsettiğim histen uzak bir yerdedir. Sarsıntı vergilerinin maksadı dışında kullanılmasından mı konuşalım? Kentsel dönüşümün bir rant kapısı haline getirilmesine mi bakalım? Ya da zelzele yahut kentsel dönüşüm kavramı üzerinden kentlerimizin, ki başta İstanbul’un en beğenilen alanlarında farklı rant kapılarıyla işgallere kadar pek çok yanlış iş yapılmasından mı bahsedelim? Evet hakikat işlerde yapılmış mıdır? Yapılmıştır. Lakin kâfi olmadığı ortadadır. Az kaldığı ortadadır.”

“BU PROBLEMİN TEK BİR ÇIKIŞI VARDIR”

“Bu sıkıntının tek bir çıkışı vardır” diyen İmamoğlu, “Bu problem, bir seferberlik anlayışıyla, seferberlik ruhuyla ele alınmadığı vakit, gereğince tesirli olma talihi yoktur. İBB olarak, 5 yılı aşkın bir müddettir bu hususta inanılmaz bir gayret gösterdiğimizin altını çizmek isterim. Türkiye’nin zelzeleye hazırlık gündeminde ve kentsel dönüşümde yeni uygulamaları ve yeni kazanımları, yeni imkânları kentimize getirmenin ve var etmenin gayretini en üst düzeyde ortaya koyuyoruz. Az evvel arkadaşlarımızın da söz ettiği üzere, örneğin, riskli binaların basitçe tespit edilmesini sağlayan ‘hızlı tarama testi’ ve insanlarımızı tetikleyen ve harekete geçmelerini sağlayan çalışmalardan bir tanesi, uygulamalardan bir tanesi budur. Yeniden kentsel dönüşümü mahallelere kadar yaygınlaştıran tek yapı dönüştürme projeleri, bizim başlattığımız motivasyonu güçlendiren yeniliklerden birisidir. Farklı imar uygulamaları, farklı imar planı uygulamaları, imar planları üzerinden ya da plan notları üzerinden bir kısım alanların güçlendirilmesi ve yenilenmesiyle ilgili adımların atılmasına katkı sunmalarımız, bir kısım geçmişte elde edilmiş müktesep hakların, ruhsat haklarının tekrar kullanılmasına dönük uğraş gösterdiğimiz ve sonuca ulaştığımız çalışmalarımız, İstanbul’da dönüşümü motive eden, yerinde yapılarını güçlendirerek hayatlarına devam etmelerini sağlayan çalışmalardır” tabirlerini kullandı. 

“SON 5 YILDAKİ EKONOMİK KRİZİN ÖNÜMÜZE KOYDUĞU MALİYETLERİ VE ZORLUKLARI DA AŞARAK…”

“İştirak şirketimiz KİPTAŞ aracılığıyla, minimum fiyatın altında ve sabit taksitlerle toplumsal konut üretmek de bunlardan birisidir” diyen İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı: 

“Bakanlığımızın verdiği ve çok yetersiz olan kentsel dönüşüm kira yardımının üzerine de ta birinci vakitten beri ek bir dayanak vermek, yalnız mesken sahiplerine değil binayı boşaltmak zorunda olduğunu bildiğimiz, ancak onları da çaresiz bırakmamak ismine, kiracılara da kira dayanağı vermek de bizim öncülük ettiğimiz uygulamalardır. Kentsel dönüşüm projelerini, yeşil alanları, kreşi, toplumsal tesisleriyle bir bütün olarak ele alıp, tasarlayıp vatandaşa, yalnızca inançlı ve dirençli yapılar değil, birebir vakitte kaliteli yaşama alanları sunma perspektifiyle gerçekleştirmemiz de sıkıntıyı ne kadar ayrıntılı ele aldığımızın bir göstergesidir. 5 yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz kentsel dönüşüm ve toplumsal konut projelerinde, çabucak hemen hiç gecikme yaşanmamıştır. Hatta projelerin büyük bir kısmını, ilan edildiği tarihten evvel bitirerek, vatandaşımızın bir an evvel inançlı yuvasına, huzurlu yuvasına kavuşması konusunda çok çalıştığımızın ve son 5 yıldaki ekonomik krizin önümüze koyduğu maliyetleri ve zorlukları da aşarak, böylesi bir süreci muvaffakiyete erdirmenin gururunu yaşadık.”

“HİÇ KİMSEYİ KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURU ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ”

Projeleri erken bitirmenin bile hayati bir husus olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Biz, hiç kimseyi kentsel dönüşüm mağduru etmedik, etmeyeceğiz de. Vatandaşın can güvenliğini, hayat kalitesini temel alan bir anlayışla, bütünüyle kamusal sorumlulukla ve katiyetle halkçı bir perspektifle, adaletli bir biçimde, şeffaflıkla, vatandaşa hizmet ettiğimizin sonsuz şuuruyla, İstanbul’u sarsıntıya hazır hale getirmek için çalışmaya, var gücümüzle devam edeceğiz. Bugün arkadaşlarımızın da bir kısım ayrıntılarını paylaştığı üzere, imza merasimini gerçekleştirdiğimiz kentsel dönüşüm mali dayanak protokolü de bu kararlılığımızın en önemli göstergelerinden birisidir. İBB Sarsıntı Risk İdaresi ve Kentsel Düzgünleştirme Daire Başkanlığı ve İBB iştirak şirketi KİPTAŞ ortasında imzalanan bu protokol sayesinde, riskli yapılarını yenilemek isteyen düşük gelirli hak sahipleri, çok güçlü bir imkâna kavuşacaklardır. Kentsel dönüşüm mali takviye paketinin, hane halkı geliri 2 ya da 3 minimum fiyata kadar olan vatandaşlarımız için hazırlandığını tekrar ben de beyan etmek isterim” dedi. 

PROJENİN AYRINTILARINI PAYLAŞTI

“İstanbul Yenileniyor” platformu aracılığıyla, kentsel dönüşüm projelerinde vatandaşların yanlarında olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “Kendilerine, inşaat maliyetlerinin yüzde 40 ila yüzde 60’ı kadar mali dayanak vereceğimiz bir süreci başlatıyoruz. Hane halkı geliri iki ya da üç minimum fiyat olanların emekli olması halinde ise, kentsel dönüşüm mali dayanak oranı yüzde 45 ile 65’e kadar çıkabilecek. İBB’yle iş birliğiyle yürütülecek bu sürecin her kademesinde vatandaş, kamu gücünün yanında olduğunu hissedecek. Vatandaşlarımızın KİPTAŞ garantisiyle, en uygun koşullarda, en süratli biçimde yeni ve inançlı meskenlerine kavuşacak. Kentsel dönüşüm mali dayanak paketi, riskli yapılara sahip dar gelirli ve hakikaten imkânsızlıklardan ötürü hareket edemeyen vatandaşlarımız için çok değerli, tam da bir can suyu misyonu olacak. Öte yandan İstanbul’u zelzeleye karşı sağlam hale getirmek için, ilçe belediyelerimizle de iş birliği içerisinde çalışmalar için adımlar atıyoruz. Büyükşehir Belediyesi’yle ilçe belediyelerinin iş birliği, süratli tarama testlerini yaygınlaştıracak, çok daha süratli ve tesirli sonuçlar alacağı bir süreci harekete geçirecek” bilgilerini paylaştı. 

“HİÇBİR YÖNETİCİNİN İŞ BİRLİĞİ VE SEFERBERLİK DUYGUSU DIŞINDA HAREKET ETME BAHTI YOKTUR”

“İş birliği” kavramının İstanbul’u ve ülkemizi zelzeleye hazır hale getirme sürecinde en kritik iki kavramdan birisi olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, öteki kavramın ise, seferberlik duygusu olduğunun altını çizdi. “Bu hususta hiç kimsenin, hiçbir kurumun, hiçbir yöneticinin iş birliği ve seferberlik duygusu dışında hareket etme bahtı yoktur” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu: 

“Bu hissin dışına çıkan, farklı niyetlerle, farklı saiklerle iş birliği ve seferberlik hissini yok sayan anlayış, katiyen milletine hürmet duymayan bir anlayışı temsil eder. Seferberlik ruhu ve anlayışı olmadan, kamu-özel, tüm kurumlar arasında iş birliği sağlanmadan, vakte karşı verdiğimiz bu çabayı kazanmamız mümkün değildir. Unutmayalım ki; bu uğraş, insanlarımızın canını, malını korumak için olduğu kadar, ülkemizin bekası için de veriliyor. İstanbul zelzelesi, mutlaka milletimizin ve ülkemizin en değerli beka meselelerinden birisidir. Biz, üzerimize düşeni en gerçek formda yapmaya devam edeceğiz. Lakin şunu da söyleyelim. Bir yandan da bu hayati sıkıntıyı, seferberlik ve iş birliği anlayışıyla ele almaktan uzak duran ya da öteki bir telaffuzla sıkıntıyı başkalaştıran, öbür bir sorunun içine sokan, siyasi üstünlük sağlama çabası içerisinde, alanı bu halde öteki bir yere çekmeye uğraş eden kim olursa olsun -ister hükümetin bir temsilcisi, ister bir bakan ya da farklı bir kimlik- kim olursa olsun, her yerde milletimize şikâyet etmekten asla geri durmayacağız.”

“VATANDAŞIN CANINI KAYBETTİĞİ YERDE, HİÇBİR YÖNETİCİNİN MEMNUN OLMA TALİHİ OLABİLİR Mİ?”

Söz konusu misyonlarda olan kişi, kurum ve kuruluşlara seslenen İmamoğlu, “Gelin; zelzeleye hazırlık konusunda, merkezi yahut lokal idareler ortasında derin bir uyum ve iş birliği yapalım. Birlikte temel atalım, birlikte anahtar dağıtalım. Birlikte insanlarımızın konutuna girelim. İnançlı yuvalarında çay içelim, kahve içelim. Birlikte hareket edelim. Vatandaşın canını kaybettiği yerde, hiçbir yöneticinin keyifli olma bahtı olabilir mi? Tam tersine derin bir keder, derin bir sarsıntı geçiriyoruz. O vakit gelin, bu iş birliği periyodunu daima birlikte başlatalım. Gelin; hazırlık sıkıntılarını partiler üstü bir yere taşıyarak, en fazla buluştuğumuz, en fazla konuştuğumuz, iş birliği içerisinde olup imzaları attığımız… Yani partinin rengine nazaran, bölgenin rengine nazaran, o partili belediye lideriyle imza atıp, öbür bir partili belediye lideriyle imza atmamayı kendine siyasi atak görenlerden, asla ve asla olmayacağız. Bu ülke, önümüzdeki devir bu biçim bir tecrübesi yaşamak istemiyor. Bu usul insanları karşılamak istemiyor. O bakımdan partiler üstü anlayış ortak akıldır, bilimdir, tekniktir. Bu bilim ve tekniğin yol göstericiliği de bizim ışığımızdır” ikazlarında bulundu.  

“NE YAPILACAKSA DA BİR AN EVVEL YAPALIM”

“Biz tüm imkânlarımızla, tüm kalbimizle buna hazırız, buna talibiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:  

“Bu sürece dair, en üst düzeyde müsamahayla, en üst seviyede iş birliği üslubuyla her kurumla masaya otururuz. Her kurumun davetine koşa koşa gideriz. Her kurumu, bu halka ilişkin hoş İstanbul meskeni çatısı altında karşılarız. Milletimizin sarsıntı tasasından uzak, inançlı binalarda huzur içinde yaşamasını sağlamak için, bütün siyasi hesapları unuturuz. Gelin bunu bu türlü görelim. El birliğiyle, ne gerekiyorsa birlikte yapalım. Ne yapılacaksa da bir an evvel yapalım. Çabucak artık yapalım. Yaparken düzgün hareket edelim. Bu kentin talan edilmesine de müsaade etmeyelim. Kentsel dönüşüm ya da toplumsal konut kavramı ismi altında, bu kentin geleceğini tehdit edeceği ataklar de yapmayalım. Birlikte kararlar alalım. Birlikte düşünelim, birlikte hareket edelim. O bakımdan bugün atılan adımı, bugün atılan imzayı önemsiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin çatısı altındaki iki kurum ortasında atılan bu imzayı pahalı buluyorum. Yarınlarda, İstanbul’umuzun 39 ilçesiyle atılacak iş birliği imzalarını, şimdiden heyecanla bekliyorum. Ve inşallah kentsel dönüşüm mali dayanak paketinin de İstanbullulara güzel ve uğurlu olmasını diliyor, emeği geçen bütün yöneticilerimize, bütün çalışma arkadaşlarımıza, bu kararı güçlendiren İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’mize, herkese yürekten teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Yolumuz açık olsun. İstanbul’umuzun bütün binaları güçlü ve güçlü olsun.”

MALİ DAYANAK PAKETİ, KENTSEL DÖNÜŞÜME CAN SUYU OLACAK

Olası İstanbul sarsıntısına karşı riskin azaltılması ve yaşanabilecek can kayıplarının önlenmesi maksadı ile oluşturulan kentsel dönüşüm mali dayanak paketi, 11 Temmuz 2024’te İBB Meclisi’nde onaylandı. İmzalanan protokol sayesinde, düşük gelirli vatandaşların riskli yapılarını yenileyebilmesi için mali dayanak sağlanacak. “İstanbul Yenileniyor” kapsamında KİPTAŞ ile uzlaşma sağlanan projeler için uygulanacak olan takviye, hane halkı gelirinin net 2 ile 3 minimum fiyat ortasında olması durumunda oransal olarak yansıtılacak. Düşük gelirli vatandaşlara borçlanma bedelinin yüzde 40 ile yüzde 60’ı, bu vatandaşların emekli olması halinde ise borçlanma bedelinin yüzde 45 ile yüzde 65’i kadar dayanak verilecek.

İLÇE BELEDİYELERİ DE SÜRECE DÂHİL EDİLECEK

İBB ve KİPTAŞ iş birliğiyle yürütülecek olan süreçte; mali dayanak bilgilendirme ve uzlaşma süreçlerinin yürütülmesi, İBB ve hak sahipleri ortasında bağlantının sağlanması, uzlaşma sağlanan hak sahiplerinin mali takviyeden faydalanabilirliğinin incelenmesi, mukavele ve proje üretim süreçlerinin yürütülmesi KİPTAŞ tarafından yapılacak. Kentsel dönüşüm süreçlerindeki yine üretim maliyetlerine dayanak sağlanmasının yanı sıra, İBB tarafından süratli tarama testinde yüksek riskli olduğu tespit edilen yapılara kira yardımı, süreksiz kiralık konut sağlanması, ilçe belediyeleriyle süratli tarama ile binaların incelenmesinde ortak hizmet protokolünün yapılması da yürütülen çalışmalar ortasında yer alıyor. İstanbul’u sarsıntıya karşı güçlü hale getirmek için İBB Zelzele Risk İdaresi ve Kentsel Uygunlaştırma Dairesi Başkanlığı ve KİPTAŞ iş birliği ile yürütülen çalışmalarla dönüşüm ve güçlendirme projelerinin planlı ve süratli bir biçimde hayata geçirilmesi ismine ilçe belediyeleriyle dayanışma içinde olacak adımlar atıyor. İstanbul Yenileniyor sistemi kapsamında ilçe belediyelerinin de etkin rol alması, vatandaşla birebir irtibat kurması ve tüm süreçlerde vatandaş yerine paydaş olmaları adına iş birliği protokolleri de imzalanmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı